MMA
Federasyon Başkanı Ali ARIK; Uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile ilgili
mücadele sadece devletin sorumluluğu olarak bırakılıp vicdanlar rahatlatılamaz.
Toplumsal bir sorun olan bu vahim durumdan herkesin mesuliyeti vardır. Sivil
toplum kuruluşları ise kamuoyunda toplumun farklı bir grubunu temsil ettikleri
için sivil toplum kuruluşlarının da ayrıca ciddi bir sorumluluğu vardır. Bizler
MMA Federasyonu olarak uyuşturucu ile mücadelede devletimizin yanındayız. Madde
bağımlılığı tüm dünya genelinde sosyolojik bir sorun olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bu konuda dünyada olduğu gibi ülkemizde de AMATEM ve ÇEMATEM
hizmetlerden yararlanılabileceği gibi bu konuda başarılı bir STK olan
Yeşilay’dan da destek alabilirler. Ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan Alo
191 uyuşturucu ile mücadele danışma hattına da başvurabilirler.”
Emniyet Müdürlüğü
Sayfasından Alıntıdır.
BAĞIMLILIK NEDİR ?
Bağımlılık,
kişinin zarar görmesine rağmen madde kullanımına devam etmesi, kullandığı
maddeyi uzun süre bırakamaması, sürekli madde arayışı içinde olması, kullandığı
maddeyi giderek arttırması ile karakterize edilen bir tablodur (Ögel, Taner ve
Yılmazçetin, 2003).
Bağımlılık
karar verme süreçlerine bağlı bir durumdur. Bireyin yaşamındaki ilişkiler,
yaşam düzenlemeleri ve sağlığına ilişkin kararları ve seçimleriyle ilgilidir.
Seçimler ve yaşam biçimi ise bireyin ailesinden başlayarak zamanla içinde
bulunduğu çevrelerden etkilenme yaşantılarına dayanmaktadır.
Madde
kullanımının sağlık, suç, yargı, sosyal refah, eğitim, güvenlik, ulaşım, ülke
içinde ve ülkeler arası ticaret için bir dizi doğurguları vardır. Bu tür
maddelerin kullanımı sadece gençlerin bireysel yaşamını olumsuz etkilemekle
kalmaz, toplumu da etkiler. Cinayetlerin %60’ı, saldırıların %40’ı,
tecavüzlerin %33’ü alkol kullanımı ile ilgilidir. Madde kullanımının fizyolojik
etkileri algılamada, gerçeklik değerlendirmede sorun yaratmaktadır. Çünkü
merkezi sinir sistemini ve diğer organları etkiler (Korkut, 2007).
BAĞIMLILIK YAPICI
MADDE İSE,
Beyin
işlevlerini ve tüm bedensel yapıları etkileyerek, zamanla organ sistemlerinde
kalıcı değişikliklere yol açan, ruhsal ve davranışsal sorunlar oluşturan, yaşam
için gerekli olmayan doğal ya da yapay sahte iyi oluş hali ortaya çıkaran
maddelerdir.
AMATEM’e
göre, yasal olan ya da olmayan, uyarıcı ya da uyuşturucu niteliği olan,
bağımlılık yapan maddelerin tümüne “uyuşturucu madde” denilmektedir.
“Madde
Kullanımı/Bağımlılığı” dendiğinde uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle
birlikte tütün ve alkol ürünleri de kapsanmaktadır. Tütün ürünleri ve alkolün
ortalama düzeyde kullanımı bile ciddi kişisel ve sosyal sonuçlara yol açabilir.
BAĞIMLI BİREY;
ÖZGÜRLÜĞÜNÜ
KAYBEDER
İnsan var oluşundan itibaren hep özgürlüğünü kazanma uğruna mücadeleler
vermiştir, hala da vermektedir.Özgürlük, herhangi
bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir
şarta bağlı olmama durumudur. Dolayısıyla, herhangi bir maddeye bağımlı olan
insanın özgür olamaz.
KENDİNE OLAN GÜVENİ
ZAYIFLAR
Maddenin
neler yaptığını bağımlı olan kişi çok iyi bildiği için, maddenin yoksunluk
anında örneğin kas sistemlerini kontrol edemeyeceği için tuvaletini tutamaz,
tuvaletini tutamayan bir insanın kendine güvenmesinden de söz edilemez. Ya da
madde bulabilmek için istemediği şeyleri yapmak zorunda kalır; kendi kararlarıyla
değil, başkalarının yönlendirmeleriyle yaşayan kişinin de kendine güveninden
söz etmek olanaksızdır.
KENDİNİ KONTROL
ALTINDA TUTAMAZ
Maddeye
karşı gösterilecek irade kullanmak ya da kullanmamakla ilgilidir. Kullandıktan
sonra merkezi sinir sistemi bozulduğu için insanın sağlıklı hareketlerde
bulunması zaten beklenemez. Maddenin etkisindeyken kendisi dahil, etrafına
zararlı bir insan haline gelebilir.
İDEALLERİNİ
KAYBEDER
İnsan; “ HAYATTAN
NE BEKLİYORSUN?” Sorusuna birden fazla cevaplar verir.
Eğer veremiyorsa sorun var demektir, bu sorunların en önemlisi de
bağımlılıktır. Bağımlı olan kişiler bu soruya genel olarak; “HİÇ” cevabını
vermektedirler. Bu cevap da ideallerin kalmadığını göstermektedir.
İNSANİ İLKELERİ YOK
OLMAYA BAŞLAR
Bağımlı kişi, maddenin etkisinde bir yaşam sürdürmeye başladığı ve maddenin
denetiminde hareket ettiği için, yaşamla ilgili sorumluluklarını yerine
getiremez.
Maddeyi kullanmak
başlı başına bir suçtur, ayrıca madde beraberinde de diğer suçları getirmektedir.
Bağımlı kişi: Maddeyi alabilmek için, önce mevcut parasını bitirir. Parasını
bitiren kişi yakınlarını kandırmaya başlar, yani yakınındaki insanları soyar,
günü kurtarma adına hırsızlık yapmaya başlar, parasını maddeye yatırır. Fuhuş
yaparak, bu yolla kazanılan parayı maddeye harcar. Ayrıca insanlar bağımlı
yapılarak, madde karşılığında zorla fuhşa zorlanırlar, ve en önemlisi; Narkotik
Atasözü: “HER İÇİCİ POTANSİYEL BİR SATICI ADAYIDIR!” Bu
ne demek? Her içici para bulma uğruna etrafındaki insanı maddeyle tanıştırır.
Maddeyle yeni tanışan bu insanın başka bir yerden satın alma imkânı yoktur.
Böylece uyuşturucu satıcıları için yeni bir para kaynağı oluşturulmuş olur.
Bağımlılık yapıcı
maddelerden korunma
Önleme
çalışmalarında bireyi madde kullanımına başlamadan bilinçlendirmek öncelikli
hedeftir. Birincil
önleme çalışmaları olarak tanımlanan bu yaklaşımda eğitim yolu ile, madde
kullanımının engellenmesine çalışılmaktadır.
En
iyi korunma yolu HİÇ BAŞLAMAMAKTIR…
Bir
şekilde başlanmışsa;
KURTULMAK
MÜMKÜNDÜR !
Madde
kullanımı ve bağımlılığı bir sağlık sorunu olmakla birlikte tedavisi mümkün bir
hastalıktır. Kişi ilgili hastanede tedavisini olup sağlıklı bir birey olarak
kendi yaşam alanına geri dönebilir. Bunun için mutlaka tıbbi yardım ve uzman
desteği gerekmektedir. Tedavi tamamlandıktan sonraki süreç
oldukça hassastır. Kişi kendisini madde kullanımına iten ortamlardan ve arkadaş
çevresinden uzaklaşmalı, yaşamında anlamlı ve önemli olan kişiler, etkinlikler
ve yaşantılarla iç içe olmalıdır. Aksi takdirde tekrar madde kullanım ihtimali
oldukça yüksektir.
HUKUKİ BOYUT
Madde
bağımlılığı içerisine girmiş insanlar bu bataktan çıkmak için bir fırsat
yaratmakta çoğu zaman zorlanırlar. Bunun en büyük nedeni ise genellikle nereye
ve nasıl başvurabileceklerini bilmemeleridir.
Herhangi bir sağlık kuruluşuna tedavi amaçlı başvurmaya ya da yetkililerden
yardım istemeye, kanunla ters düşüp cezalandırılma korkusuyla çekinmektedirler.
Oysa ki Türk Ceza Kanunu’nda bu konuyla ilgili olarak Etkin
Pişmanlık başlığı altında gerekli düzenlemeler mevcuttur.
MADDE 192.
(1) Uyuşturucu veya
uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî
makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu
veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber
verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya
uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya
hükmolunmaz.
(2) Kullanmak
için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi,
resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne
zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya
uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında
cezaya hükmolunmaz.
(3) Bu suçlar
haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya
diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında
verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı
indirilir.
(4) Uyuşturucu veya
uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı
madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma
başlatılmadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse,
cezaya hükmolunmaz.
Görüldüğü gibi,
TCK`nın 192. Maddesi özellikle madde kullanıp da bırakmak isteyen bağımlılara
önemli bir adli kolaylık getirmektir.
ANNE ve BABALAR
İÇİN
Genç
bir nüfus yapısına sahip olan ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu maddeleri
Madde ile tanışma ve madde kullanım yaşının giderek düştüğü ve 12-17 yaş arası
gençlerin risk altında olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Bu bakımdan
gençlerin zararlı alışkanlıklardan korunması ve onlara sağlıklı yaşama
bilincinin kazandırılmasında en büyük görev eğitim kurumlarına düşmekte, bu
bağlamda okul, öğretmen, aile ve toplumun işbirliği daha da önem taşımaktadır.
Yaşamının
temellerini oluşturma sürecinde gençler,
• Güvenli
ve mutlu bir yaşam için gerekli davranışları bilmeli,
• Bütüncül
sağlıkları için gerekli önlemleri alabilmeli,
• Bir
sorunla karşılaştıklarında çözüm üretebilmelidir.
Anne
ve Babalar;
Uyuşturucu
madde kullanan çocuğu ne kadar erken fark eder, ona yardımcı olunsanız
bağımlılıktan kurtulma şansı o kadar artar.
Erken
teşhis için çocuğunuzda şu ölçütlere dikkat ediniz:
Bitkinlik,
dalgınlık, halsizlik
Sinirlilik,
saldırganlık, baş dönmesi
Gözbebeklerinde
büyüme ve sulanma
Gözlerde
kızarıklık, donuk bakışlar
Burun
akıntısı, kanama ve kızarıklık
Kusma,
iştahsızlık, aşırı kilo kaybı, yüz renginin solması
Ağızda
kuruma, vücutta kaşıntılar
Canlılık,
enerji artışı, uzun süre uyumama
Sebepsiz
gülmeler, ağlamalar
Sık
sık tuvalet ihtiyacı
Şiddetli
ağrı ve kramplar
Duygusal
çöküntü ve mutsuzluk
Aşırı
para harcama
Suç
işleme eğilimi ve saldırganlık
Arkadaş
çevresinin değişmesi
Aile
içi ilişkilerin zayıflaması
Yalnız
kalmayı tercih etmesi
Derslere
olan ilgisinin azalması
Kendisinin
veya evdeki değerli eşyaların nedensiz kaybolması
Bunların
bazılarını çocuğunuzda gözlemlediyseniz,
HEMEN
ENDİŞELENMEYİN!
Çocuğunuz
ya da bir yakınınız uyuşturucu/uyarıcı madde kullanıyor olabilir.
Ancak,
özellikle dikkat etmeniz gereken konular şunlardır:
Paniğe
kapılmadan durumu gözlemleyin
Uzman
bir hekimin bilgisine başvurun, yönlendirmeleri doğrultusunda hareket edin
Çocuğunuzun
arkadaş çevresini inceleyip, sorunun kaynağını belirlemeye çalışın
Çocuğunuza
kesinlikle kötü davranmayın, onu suçlamayın, sabırla dinleyin
Çocuğunuza
daha fazla zaman ayırın ve sevginizi ona gösterin
Aile
bağlarını gözden geçirip, sorunları giderip güçlendirmeye çalışın, eğer
boşanmış çiftlerseniz çocuğunuza destek olmak için bir araya gelin
Sosyal
ve sportif etkinliklere katılımını teşvik edin
Arkadaş
seçiminde titiz davranması konusunda yol gösterici olun
Söylediklerini
ciddiye alın, kastettiği şeyi anladığınızdan emin olun
Uyuşturucu
Madde kullanan Gençler Üzerinde Yapılan Araştırma Sonuçlarına Göre
Madde
Kullanma Nedeni Olarak;
Merak
Arkadaş
çevresi
Fiziksel
ve psikolojik sorunlar
Sevgisizlik
ve ilgisizlik, parçalanmış aileler
Büyüklerine
özenti
Ailede
veya yakın çevrede özdeşleşeceği kimsenin olmaması gibi etkenler sayılabilir.
Ayrıca;
Uyuşturucu
kullanan gençlerin ailelerindeki benzer bazı özellikler dikkate değerdir;
1-Parçalanmış
boşanmış aileler
2-Anne
ve babadan birinin kaybı
3-
Aile içinde madde bağımlısı bireylerin bulunması
4-
Aile içi iletişim eksikliği
5-
Baskıcı ve ilgisiz aile ortamı
6-
Aile içinde gencin model alabileceği birey/bireylerin bulunmaması
BAĞIMLILIKTA GENCE
NASIL YAKLAŞMALI?
•
Önyargılarınızdan sıyrılın
•
Kişi maddenin etkisindeyse konuşma girişiminde bulunmayın
• Konuşmaya
hazır ve sakin olduğunuzda konuyu açın
•
Etiketlemeler kullanmayın
Kendinizi
onun yerine koyun, düşünce ve duygularını anlamaya çalışın
•
Öğüt vermeyin
AİLEYE ÖNERİLER:
1-“Benim
çocuğum asla yapmaz” demeyin.
2-
Çocuğunuzun okulunu, okula giriş çıkış saatlerini, okulla ev arasındaki sürenin
ne kadar olduğunu bilin ve takibini iyi yapın.
3-
Özel eşyalarını özellikle cep telefonunu karıştırmayın, ancak cep telefonu ile
kiminle konuştuğundan ve mesajlaştığından emin olun.
4-Çocuklarınızın
kullandığı kelimelere dikkat edin. Örnek : chat, nick name, dalga dümen vs.
5-Çocuklarınıza
her zaman sarılın ve sevginizi gösterebilen bir ebeveyn olun.
6-
Evde bilgisayar ve internet kullanımının kurallarını en baştan koyun ve bu
konuda kararlı olun. Kuralların uygulanması kuralların iyi anlatılması ile
doğru orantılıdır.
7-
Çocuğunuzun alkol kullanımı konusunda hoşgörülü olmayın. Hoşgörülü olmak demek
madde kullanımı kapısını aralamak demektir.
8-Bağımlı
bir çocuk sahibi olmamak için önce kendi bağımlılıklarınızın farkına varın ve
onları ortadan kaldırmak için elinizden geleni yapın. Örnek : sigarayı bırakın.
9-Aile
ortamınızda bir boşanma söz konusu ise böyle bir durumda sadece eşinizden
boşanın, anne ve babalıktan boşanmayın.
10-Çocuklarınızı
koşulsuz sevgiyle sevdiğinizi hissettirin. Unutmayın ki yarının geleceği olan
çocuklarımız geleceğimizin teminatıdır ve bizim çocuklarımızdır.
BAŞVURU
MERKEZLERİ
Tedavi
alanında ülkemizde alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezleri (AMATEM)
aşağıdaki tabloda verilmiştir. Belirtilen telefonlardan randevu
alınabilmektedir.
Adana
Adana
Dr.Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi
0
322 324 70 10
Ankara
Ankara
Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM Kliniği
0
312 395 95 95
Ankara
Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi
0
312 310 33 33
Ankara
Gazi
Üniversitesi Tıp Fakültesi
0
312 202 44 44
Antalya
AMBAUM
(AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ)
0
242 249 62 73
Denizli
Denizli
Devlet Hastanesi
0
258 265 34 30
Diyarbakır
Diyarbakır
Devlet Hastanesi
0
412 228 54 30
Elazığ
Elazığ
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi
0
424 218 17 05
İstanbul
Bakırköy
Prof.Dr.Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma
Hastanesi ÇEMATEM
0
212 543 65 65
İstanbul
İstanbul
Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
0
212 414 20 20
İstanbul
Özel
Balıklı Rum Hastanesi
0
212 547 16 00
İstanbul
Maltepe
Üniversitesi Tıp Fakültesi (AMATEM)
0
216 444 06 20
İzmir
Dokuz
Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
0
232 412 12 12
İzmir
Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi
0
232 444 13 43
İzmir
Egebam(EGE
ÜNİVERSİTESİ)
0
232 363 48 99
İzmir
İzmir
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
0
232 243 32 08
Kayseri
Kayseri
Eğitim ve Araştırma Hastanesi (AMATEM)
0
352 336 88 84
Manisa
Manisa
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi
0
236 234 63 63
Samsun
Samsun
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi
0
362 435 60 60